| Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
günümüzde neler oluyor acaba
Mazideki İnternet (Gerçek Haber)
admin tarih 22.07.2008, 14:46 (UTC) | | |
Şimdinin milyonerleri acaba yıllar önce nasıllardı... Geçmişe webarchive.org vasıtası ile bir yolculuk yaptık ve karşımıza çok komik şeyler çıktı... Şimdinin devleri bakalım eskiden neymiş. Geçmişe gidiyoruz... Google, acaba o yıllarda bu kadar meşhur ve zengin olabileceğini biliyor muydu? Hakkımızda bölümü de dikkate değer yani. Şurdan sağa dön, dönünce sola gir gibi tarifler yapmışlar adreslerinde felan. Nereden, nereye... Belki komiktir felan ama ne acıdır ki, adamlar malı götürdüler, bize de suyundan tadmak kaldı... Google 1998 - Microsoft 1996 - Yahoo 1996
| | | |
|
En başarısız öğrenci(Gerçek Haber)
admin tarih 22.07.2008, 14:46 (UTC) | | | En başarısız öğrenci(Gerçek Haber)
ÖSS'yi protesto için tüm soruları yanlış yanıtlamayı hedefleyen Sefa Boyar, bir fen sorusuna doğru cevap vererek 'başarısız' oldu. ODTÜ inşaat bölümünden bu yıl mezun olan Sefa Boyar'ın tüm soruları yanlış yanıtlayarak yaptığı ÖSS protestosu amacına ulaştı. Sadece Fen Bilimleri'nden bir soruyu doğru yapan Boyar, Türkçe, Sosyal Bilimler ve Matematik bölümlerindeki 30'ar sorunun tamamını yanlış işaretlemeyi başardı. Kaynak:http://www.hurriyet.com.tr
| | | |
|
Bilmeden Rekor Kırdı
admin tarih 22.07.2008, 14:45 (UTC) | | |
Urfa'da çocukluğunu yaşayamadığını düşünen Kazım Laleli, yaşamadığım şeyleri yaşamam için hala şansım var, diyerek bakkala koştu. Bakkalcı amca bana bir lolipop, diyen Laleli lolipopun nasıl yeneceğini bilmediği için direk yutmaya kalktı. Müşterisinin nefes alamadığını gören bakkal sahibi önce gazetecileri sonra da ambulansı çağırdı. Olayın ilginç yanı ise Laleli'nin bu olay sırasında en uzun süreli nefes tutma rekoru ile Guiness'e girmesiydi.
| | | |
|
Canlı Yayında...
admin tarih 22.07.2008, 14:44 (UTC) | | |
Trabzon'da yerel Akça Televizyonu'nda haftada bir yayınlanan ‘‘Müzik Ziyafeti' programını hazırlayan mahalli sanatçı İsa İlhan, geçen haftaki programında Temel fıkralarını aratmayan bir sürprizle karşılaştı. Her programında olduğu gibi izleyici istekleri almaya başlayan İlhan, canlı telefon bağlantıları yapmaya başladı. Bir kaç telefondan sonra bir bağlantı daha yapan ve türkü isteği almayı bekleyen İlhan, ‘‘İsa abi, ben sizin mahalledeki tüpçü Rıfat. İstediğin tüpü eve götürdük fakat patron, ‘veresiye olmaz, parasını alın' dedi. Şimdi dükkándayız. Televizyonda seni görünce bunu söylemek için aradım’’ sözlerini duyunca şoke oldu. Neye uğradığını şaşıran İsa İlhan programa beş dakika reklam arası verdi. Kaynak:hurriyetim.com | | | |
|
Camide Cep Yasağı
admin tarih 22.07.2008, 14:42 (UTC) | | | Bazı kentlerden sonra Osmaniye'de de camilere cep telefonu ile girmek yasaklandı. Osmaniye Müftüsü Şaban İşlek, ‘‘Allah ile kul arasına cep telefonu sokmayın. Hiç olmazsa ibadet sırasında kapsama alanının dışında kalın’’ dedi. Camilerde çalan cep telefonlarının manevi havayı olumsuz etkilediğini, cuma namazında cep telefonu yasağının hutbe konusu olacağını da belirten Müftü Şaban İşlek şöyle dedi: ‘‘Teknolojik gelişmeden yararlanalım ama insanlarımızı rahatsız etmeden.’’
| | | |
|
çocukların yaramazlık yapma nedeni bulundu!'!!!
admin tarih 21.07.2008, 18:23 (UTC) | | | Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, ''Dedelerimiz ve anneannelerimizde görülmeyen 500 farklı toksin madde çocukları zehirliyor'' dedi.
Doç. Dr. Atabek, yaptığı açıklamada, çocukların anne karnında çevresel faktörlerden etkilenmeye başladığını, bu durumun hormonal gelişimlerini, sağlıklı büyümelerini olumsuz etkilediğini söyledi.
Çocukları doğrudan etkileyen çok sayıda faktör bulunduğunu ifade eden Atabek, şunları kaydetti:
''Dedelerimiz ve anneannelerimizde görülmeyen 500 farklı toksin madde çocukları zehirliyor. Bu maddeler doğrudan beyni etkiliyor. Günümüzdeki çocukların aşırı hareketliliği, sakin sakin oyuncak oynayamamaları onun zeki olduğunu değil zehirlendiğini gösteriyor. Bu zehirli maddeleri vücuttan atacak enzimler halen bilinmiyor.''
Çocukların ağızdan, yetişkinlerin burundan soluk alıp verdiklerini, burun kıllarının dışardan gelen zararlı maddelerin yüzde 90'ını emdiğini kaydeden Atabek, ''Çocuklar ağızdan soluk aldığı için maddelerin tamamı vücuda girer. Bu yüzden çocukların vücuduna giren zararlı madde oldukça yoğun'' dedi.
Kurşun, cıva, elektronik, plastik ve tekstilde kullanılan kimyasallar, böcek ilaçları, zirai ilaçlardan yayılan toksin maddelerin su, gıda ve solunumla vücuda alındığını bildiren Doç. Dr. Atabek, şöyle konuştu:
''Hormonlu yiyecekler yüzünden çocuklarımızı kendi elimizle zehirliyor, sağlıklarını tehdit ediyoruz. Çocukları anne karnından zehirlemeye başlayan plastik oyuncaklar, laminant parkeler, kimyasallar yüzünden gelecekte anormal ve ölü doğumlar artacak. Özellikle laminant parkeler ciddi tehlike oluşturuyor. Laminant parkeler, çöplerin preslenmesiyle yapılıyor. Bunlar yapıştırılırken kullanılan kimyasallar, boyu kısa olduğu için yere yakın olan çocukları doğrudan zehirliyor.''
| | | |
|
|
|
|
|
|
|
| |
Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|
